Ne Aramıştın?

Yeme, içme, gezme, görme, gülme, annelik, babalık, çocukluk, sanat, çizme, boyama, müzik, tiyatro, film..

Monday, October 22, 2012

NiğDelim

Ne anılarım var ya. Yazları okul kapanır, aynı gün soluğu ananemde alırdık. Hem şehirde hem bağda iki ev. Teyzemler, dayımlar, kuzenler orada. Kalabalık eğlenceli bir grup.

Ananem sürekli iş yapar. Hiç dötünü yayıp oturduğunu hatırlamam. Evde temizlik, bağda çapa, sulama. Bildiğin anadolu kadını. Dedem erken göçmüş. Ananem diyorum, öyle elli kollu dağ gibi kadındı işte. Hepimizi doyurur, uyutur, terlik fırlatır, ummanı zoi, yiğeri zoi, abariii diye niğde'ce konuşur çok güldürürdü bizi rahmetli.

Akşama kadar bisiklet üstünde -kendi bağımızda yokmuş gibi- bahçelerden meyve aşırırdık. At arabalarının arkasına tutunup kaçak yolculuk yapmak, sapanla kuş avlamak, armağan çayırında balık tutmaya çalışmak, futbol oynamak, mütemadiyen dövüşmek, şehirde ara sokaklarda avarelik yapmak, bakkaldan sakız yürütmek, leblebi tozunu burundan çekmek, ananemin ekmek almak için verdiği parayla dondurma yemek, eve eli boş dönünce de sırtına tepiği yemek gibi..

Valla öyle bebeğimin saçını tarayarak büyümedim. Barbi, cindy vardı tabi de kısa bir dönem. O ne saçını tara, üstünü giydir, banyo yaptır, gezdir. Yok parti kıyafeti, yok plaj kıyafeti, yok kuaförü, yok sevgilisi. Oyuncağın kölesi olmuştuk. Ortamlara uyum sağlamam için üçyüz beşyüz tane almıştı paşa babam. Mahalleden arkadaşlarla 'senin kaç barbin var' diye sidik yarıştırırdık, ne utanç verici.

Abim benim bebeklerin kafalarını koparana kadar sürdü bu durum. Sonra zoi yine sokaklara döndü. Bu sefer lastik borularla insanlara külah fırlatma, oturduğumuz beşinci katın penceresinden aşağıdan geçenlere üzüm, vişne fırlatma, dürbünle milletin evini dikizleme gibi illegal olaylara döndük.

Neyse Niğde diyorduk. Bağda bahçede çakal çukallık yaparak büyüdük işte. Yazık, bana aşık olan bebeler vardı. Saçım amerikan traşı, ağzımda ciklet, kir pas içinde bisiklete biniyorum, kotun arka cebinde sapan, muhtemelen abimden dayak yemişim dudağım patlak, tırnaklar pislik içinde, sümüklü bir kız. Bu profile küpe, kolye hediye eden, niyeti ciddi köylü gardaşlarım..

Burdan bi yerden hafta sonu gittiğimiz düğüne gelicem ya. Bi türlü U dönüş yapamadım. Erken gidelim dedim kankaya, bir gün öncesinden mangal yaparız diye ama ı ıh adamın tersi tuttu, düğün günü öğlen çıktık yola. Akşam üstü vardık, bebenin karnını doyurduk, saçı düzleştirdik, beğenmedik topladık, gözleri panda gibi boyadık, giyindik hoop düğün salonu.

En son ilkokul mezuniyette böyle gazoz, kuruyemişli ortama girdiydik. Unutmuşuz o kafayı tabi. Sen osbeş yaşındaki koca kadın şıkkıdı şıkkıdı bir oyna, bir oyna. Şu çektiğim 7-8 ayın çilesini sallaya sallaya attım gitti ohh.

Düğün alkolsüz ya, bizim kankayla çakal karlos abim, salonun yanındaki meyhaneye oturmuş, masayı donatmış, arada düğüne gelip görünüyorlar, sallana sallana çıkıp tekrar içmeye gidiyorlar falan. Amma virgül koydum he. Lanlı lunlu yazıp bu kadar virgül niye? Havam kime?

Ben teyzemlerde kaldım. Kanka ve diğerleri bağ evinde. Bunlar sabaha kadar içmiş, tavşan avına çıkmış, tavşan bulamamış, bira şişelerine ateş etmiş, sesi duyan köylüler bunların yolunu kesmiş, siz ne ayaksınız birader diye bunları sıkıştırmış, bunlar kuyruğu kıstırıp kaçmış falan. Olaylar olaylar.

Neyse bir hafta sonu da böyle geçti. Bu gün n'aptın de? Valla öldüm bittim. Valiz yerleştir, yemek yap, yazlıkları kaldır, kışlıkları çıkart, çamaşır yıka, as, topla, bebeyi yedir, oyna, yürüt (yürüyo la bu).

Böyle sırtımdan aşağı doğru bi sıcaklık iniyor şu an. Kalp krizi mi desem döt krizi mi desem. Sonum geldi herhalde. Ay hayatta bebemi bakıcıya vermem kendim bakacam diye oturduk evde ama ne iş olsa yapacak duruma geldim.

Akşam bebeyi yatırdım tuvalete girdim, b*kum az daha dötümde kalsa ameliyatla alırlarmış yeminle. Kanka şehir dışından arkadaşım geldi diye fıyttı yine. Şaşırmadın di mi. Zaten gün boyu bebeyi de bi kez aldı kucağına, çamaşırı sereyim diye. Kasım sonu anamın yanına kaçarım ben arkadaş. Daha da durmam buralarda.

Acayip komikli şeyler yazmak isterdim ama hiç mecalim kalmadı.

Öperim.

9 comments:

  1. Hastayim ve mutamadiyen mizildamalardayim, ama suan bi guldum bi guldum oo yeaa yani! Hele kalp krizimi got krizimi kisminda koptum :D çaki yuruyo mu la? Yuruyunce de ayri bi dert diggmi. Seni tanidiktan sonra daha bi iyi anladim ki bebe isi zor haci! allahin newyorkunda yalniz bakamam ben bebe mebe hadi selametle ;)

    ReplyDelete
  2. Kalp krizi mi got krizi mi allahimmm ben kendimi nerelere vursam da gulsem kizim seni tanidigim buldugum icin varyaaaaaa opuyorum seni coook cok cok cok


    Anonim
    Artik turkiye'deyim lokasyondan da bulaman ben kimim acebagg :D

    ReplyDelete
    Replies
    1. ağzığı burnuğu yidiğim biri olmalısın :)))

      Delete
  3. Allaam Zoiii geberdim gulmekten hatta sessizce gulmekten , bastim karnima yastigi valla. Napiim adam film izliyor ben kakir kakir, yan yan bir bakti ki hatta hodledi icinden ben duydum. Yazmadigin gunler bozuluyom haberin olsun!!
    Bennilay

    ReplyDelete
  4. Sen bu parantez içlerini çok kötüye kullaniyon babanin çiftligi gibi at kosturuyon zoi !erkek gibi karidan,kari gibi erkekden zinhar nefret ederim ama seni seviyom be zoi:)

    ReplyDelete
  5. küçükken burnuna leblebi tozu çekmeyen bizden değildir! bi de bakkaldan bir ucundan çekince karışık kuruşuk iplerin öbür ucuna bağlı antin kuntin küçük hediyeler çıkardı, çekilişti adı, ondan da yaptıysan bacak kadar veletken bundan sonra en iyi arkadaşım sensin zoi:)

    hem ben iş diyom, kreatif direktör diyom, sen daha ne diyon alooo?!!

    ReplyDelete
  6. gene koptuk allah senden razi olsun hahaha:)))))))))))

    ReplyDelete
  7. harikasın sennn::))

    ReplyDelete
  8. Kubilay abiyi gordun mu dugunde?

    ReplyDelete

 
Designed by Beautifully Chaotic