Ne Aramıştın?

Yeme, içme, gezme, görme, gülme, annelik, babalık, çocukluk, sanat, çizme, boyama, müzik, tiyatro, film..

Wednesday, April 13, 2016

Hasta Menüsü

Orta okuldayım. Her o yaş kişisi gibi ben de ambalajlı, ambalajsız bütün sokakta satılan leş şeyleri afiyetle yiyorum. Cebimde 1 lira kalarak eve gelmiyorum. O 1 lirayı bile o leş macuncuya verip vıcık vıcık renkli şeyi bitirerek giriyorum eve. Evde (şimdi olsa mis gibi) iğrenç kapuska kokusu. "Yo onno yono mo koposko" diye havlayarak odama geçiyorum. Kapıyı kilitleme huyum var. Neden? Çünkü pencereden belime kadar sarkıp sigara içicem. Hatırlamıyorum nerede saklıyordum, eve sigara nasıl giriyordu ama hiç sigarasız kalmadım. Zaten bir alışkanlık değil mini bir ritüeldi o içiş. Hatta isyandı sıradan hayatıma. Olması gerektiği kadar isyankar ve asi halimle akşam yemeğini de reddediyorum. Ama sigarayı içince bir tuvalet ihtiyacı oluyor ya. Giriyorum tuvalete, ulan sanki bağırsağıma çimento dökmüşler. Çıkmıyor namussuz. Annem kapıyı çalıyor "yo onno bo got yoo" diye kovalıyorum. Sonra baktım olay ciddi "onno çokmoyor booğğ" diye bağırıyorum. Kadın tuvalete kayısı suyu ikramı yapıyor. Tabii ki pisikolocik olarak ve duvarları yumruklamak suretiyle rahata eriyorum. Kabız bir ortaokul insanı..

Lise de aynı. Kantin tostu ve kola ile beslenen gençlik tuvalette duvara karşı boks yaparak zçabiliyordu. O zamanlar tuvalette bir tetris bir de "laf sokma" defterim olurdu. Hani şimdilerde twitter'da 150bin rt alan o kasılmış aforizmaları biz orta okul, lisede deftere yazardık. Bir elime geçse o defter ne eğlenirim şimdi. Kayboldu gitti.

Geldik üni'ye. Birbirini tuvalette kalma süresine kadar bilen kankalıklar kurulduktan sonra başladı bir yarış. "Kızım ne kadar kısa kalıyorsun wc'de oha" dedi birisi.

- Oha zoi, ne yapıp çıktın la sen?
- Çşimi yaptım lan işte!?
- Olm kaç saniyede yaptın?
- Lan sanane, yalan mı söylücem?
- Bi daha ki sefere yarışak mı?
- Yarışak amk!

İşte böyle başladı iç hastalıkları profesörüne kadar giden o acılı yol.. Yıllarca gerek okulda gerek beraber gittiğimiz her yerde yarış. Oldu mu sana bi alışkanlık. Evde kimse yokken bile saniye tutuyorum. Bir ıkınma, bir ıkınma ki sorma. İki saniye erken çıkmak için dalağımı bırakabilirim orada. Sıkmaktan dişlerim, ıkınmaktan belden altım iflas etti. Ulan herkes malını mülkünü yarıştırır bizim hale bak..

Neyse yıllar sonra bu sidik yarışının daimi birincisi olan ben kronik hemoroid olurken ikinci ve üçüncüler fistül dedikleri hafif çatlaklarla hayatlarına devam ettiler. Öyle lafta sidik yarıştırmayız biz hacı. Kendine güveneni toalete beklerim. Ya da evde test edin, el yıkama da dahil 9 saniyeyi geçebiliyonuz mu? Sanmam.

Konu bulamayınca b*ka sarmak dedikleri durumu hep beraber bizzat yaşamış bulunuyoruz. Hepimize geçmiş olsun.

Ama bak bu hemoroid için benim canım annem neler neler denedi üstümde. Ya hangi hastalık sıcak kiremite oturarak tedavi edilir arkaaşım? Ana fikir popoyu sıcak tutmak anladım da kiremitin sürece etkisi ney? Çünkü Sebayat teyzenin görümcesinin halasının kızı kiremite oturmuş, g*tü iyileşmiş. Tam bir şehir efsanesi. İyileşmedi tabii ki..

Kirpi eti. Evet evet kirpi eti. Sebayat teyzenin görümcesinin halasının kızının kuzeni kirpi eti yemiş, ertesi gün iyileşmiş. Ya kirpide et olduğunu nerden çıkardınız. Kirpi hareket edebilen diken değil mi arkaaşım. Ayrıca ben kirpi eti yesem g*tüm iyileşir mi bilmem ama miğdemi ağzımdan çıkarabilirim yani..

Salyangoz. Ama her salyangoz değil; yağmurdan sonra çıkangiller. Ne kadar b*ktan bir hastalık yarebbi. Bizzat pişirip koydu önüme. Fığansız usulü salyangaçyo dö la piğer (gırtlaktan okuyun lütfen). Kapat gözlerini ve harika bir dana eti yediğini düşün dedi. Gözümü kapattığımda ciyak ciyak kaçışan salyangozlar görüyordum. Kaşığı ağzıma kadar getirdim, ı ıh, ağzım açılmadı..

Turunç dedi sonra. Sebayat teyzenin görümcesinin halasının kızının kuzeninin amcası turunç rendeleyip poposuna sürmüş. Adam bildiğin manyak yani. Sülalece manyaklar. Ya niye kimsenin aklına doktora gidip ilaç yazdırmak gelmiyor anlamadım ki. Yeterli derecede inandırıcılığı olmadığından onu da denemedim.

Ankara'da meşhur bir doktor var. Konuyla alakası olanlar şıp diye bilir. Adam sihirli değneğiyle bir dokunuyormuş yeni doğmuş bebek şeysi gibi oluyormuş fln fln. Bundan yıllar önce aradım. Dehşet bir ücret söyledi telefondaki kadın. Nööeeyy, ulan o paraya uzayda seyahate gidiyor millet be. Bir de nakitmiş, kredi kartı kabul etmiyormuş. O kadar parayı bir arada görmemişim ben daha, bulup g*tüme basacam he? Hamfendi kamera şakası mı, nereye el sallıycam demişim sonra..

Tam ulan kurtuldum, geçiyor herhalde derken hamilelikle tekrar hortladı. Malum karnında insan olan bir insanın bağırsakları sol omzunda falan oluyor. Omuzundaki dışkıyı çıkarmakta üç günü buluyor. Bir bakmışsın belden altın lale bahçesi..

Tamam tamam. Bu kadar yeter..

Bir daha ki sefere konu bulup oturayım ekran başına..

Bunu saymam seyırcı, yine beklerim ehi!

Sevgiler.


from my zoiPhone😎

Location:Ev

 
Designed by Beautifully Chaotic