Bu ne şimdi? Sene 2013 espiriye bak! Doktora gidelim gösterelim göbeğini! Ne kadar kibar, ne kadar düşünceli bir yaklaşım. Her güzel kadın gibi benim de 5 kilo fazlam var işte. O beş kiloda göbeğimde ikamet ediyor. Tek derdim o olsun. İçimden insan çıktı. O yüzden olabilir mi?
Ateşi çıkan, hastalanan çocuklar gibi bizimki de huysuzluğun dibini gördü. Yemiyor, içmiyor, uyumuyor, susmuyor ve kucağımdan inmiyor. Sabahlara kadar nöbet tutup ateş ölçerken bir yandan da kankayı tepiyorum horlamasın diye. O kadar rahat uyuyor, benim kalkıp çocukla ilgili her soruna çözüm olacağımı biliyor ki insanın siniri bozuluyor. Horlamasa bile tepesim geliyor canım sevgilimi.
İyi değilim. Deliliğin ince çizgisinde yürürken düşmeyim diye durmadan evi temizliyorum. Kafamı dağıtayım diye alışveriş yapayım dedim yapamadım. Aylardır parfüm alıcam, gidiyorum mağazaya alayım diyorum kasada bırakıp gidiyorum. Alıp ne yapacan diyor içimdeki ses. Alışveriş demek kıza birşeyler almaktan ibaret olmuş.
Şöyle bir hafta kendi başıma tatil yapsam. Kaplıcaya mı gitsem, kaymaya mı gitsem, yaymaya mı gitsem yoksa sıcak ülkelere mi göçsem bilemedim. Öyle ihtiyacım var ki arkama bakmadan basıp giderim. Geliyorlar soldan soldan.
Bana ben lazımım gerisi hikaye. Gel gör ki kızın doğum günü geliyor gidemem. Öyle büyük şakşaklı bi kutlama yapamam. Çok heyecanlı değilim aslına bakarsan. Yorgunum. Eve iki balon, iyi ki doğdun yazısı, bisküvili pasta ve mum. Annem kesin altın günü gibi bir masa hazırlar kısırlı, börekli. Al sana doğum günü. Yemeğini yiyip yatsın başka birşey istemem.
Köhne bir balıkçı kasabasına yerleşeyim diyorum. Başıma yazmamı, altıma şalvarımı takayım, çapayla tarlayı dövüp durayım en iyisi. Şehir hayatı ve teknolojiden uzak, tezekle ısınan sobanın pişirdiği tarhana çorbasına talim bi hayat yaşayayım bir süre.
Haydin sonuna geldik, yine yüksek sesle süper bi müzişın dinleyerek ayrılalım.
mobil hareketler
Location:Ev