Ne Aramıştın?

Yeme, içme, gezme, görme, gülme, annelik, babalık, çocukluk, sanat, çizme, boyama, müzik, tiyatro, film..

Sunday, September 16, 2012

Kayboluş

Yeni çıkmaya başlamışız. 19. yüzyılın sonları. İşte sezar (sezar değil ulan neron) Roma'yı yeni yakmış, daha şehrin dumanı üstünde, biz çıkıyoruz o zamanlar.

Ben, babası gece gezmesine izin vermeyen, sütten yeni kesilmiş buzağı. Üniversiteye yeni başlamışız. Hazırlık B sınıfı. Niye A değil? Saçma sapan bir ingilizce sınavına girmişiz, gramerden çakmışız tabii. Van, tu, tri, for yazıp iki uyduruk ingilizce şarkı söyleyebiliyorsan kafadan B'sin.

Hazırlıkta ilk yarı görmüş, beğenmiş, ikinci yarı "seninle bi yemeğe çıkalım, konuşacaklarım var" romantikliği ile tavlamış beni. Bilmiyor ki yazık ben gece çıkabilen aşuftelerden değilim. Eğlenilecek değil evlenilecek kız olduğumu on beş sene sonra anladı!!

Gündüz yemekler, sinema, piknik gibi vasıfsız gezmelerden sıkılınca yalan dolana başvurup bir gece disko yapalım dedik. Bir "anne biz kızlarla bu gece sabaha kadar meral'lerde ders çalışacağız, çok önemli sınav var" klasiği. Her seferinde mi işe yarar arkadaş. Tamam dedi annem. Babamda şansa şehir dışında. Heyecan dorukta.

Hanım hanımcık giyindiğim zamanlar. Kumaş pantolon, gömlek, topuklu ayakkabı. N'oluyo lan? Sanki haciz memuruyuz. Okumaya değil, okulun muhasebesini tutmaya geliyoz sanki. Şimdi olsa yırtık pantolon ve madonna t-shirtünü mezun olana kadar çıkartmam. İnsanın gece hayatı olmayınca kıyafetleri de öyle bi tuhaf oluyor demek ki.

Öğlen çıktım evden. Kıyafet bankada sözleşmeli memur stayla. Fön çekildi (diskoya gidecen olm toplantıya değil niye fön çektiriyon di mi) Akşama kadar vakit geçirmek için kuzene gidildi. İki bira içildi. Akşam oldu, bizim yakışıklı egsozu car carr öten arabasıyla almaya geldi beni. Annem telefonda "anne çay demledik kızlarla, gece uzun, konular zor, hadi kapatıyorum, öptüm bayy"

Complex diye muhteşem bir club vardı, bilen bilir. Oraya gidiyoruz. Benim için bir ilk. Ufo görmüş masum köylü gibi girdim içeri. Bu ne kalabalık lan? Bu kızların anası babası nası izin veriyor olum? Kesin hepsi yollu abi bunların. Yollu yollu bunlar. Müzikte güzelmiş he. Ip tıs çak tıs. Votka-redbull içiyoruz sanırım. Valla çogzelmiş gece hayatı. Eğleniyorum. Karanlıkta kimse kıyafetimi de görmüyor. Bir elimde içki, diğeri havada tempo tempo. Yalnız bir sorun var. Yakışıklı sevgilimin kulağına eğilip "lavabo nerede" diyorum.

Yakışıklı olduğu kadar centilmen de olan flörtüm kapıya kadar eşlik edip burada bekliyorum dedi. Çıktığımda ise orada yoktu. E burada bekliyorum demişti. O da lavaboda herhalde. On dakika oldu ama. Bir arkadaşına rastladı herhalde. Yirmi dakika oldu. İçki almaya gitti belki gelir birazdan. Yarım saat oldu. Lan!. Kırk beş dakika. Sattı mı lan bu beni? Adam n'apsın senin gibi rahibe kılıklı paçozu bastı gitti işte. Bak şu kızlara, hepsinin dötü başı ortada, utan utan! Bir gözünde yakın gözlüğü eksik, diskonun sekreteri! Arabayı nereye park etmişti lan bu. Gidip orada bekleyeyim biraz da. Seviyordu olm beni. Bırakmaz herhalde buralarda bi başıma. Ulan baba bi cep telefonu almadın ya bana.

Ne arabanın yanında ne geri içeri girdiğimde orada yoktu sevgili okur. Evinin önüne bile gittim ne yapacaksam orda. Kapıyı çalıp anasına oğlunuz beni diskonun tuvaletinde terk etti, nebçim evlat yetiştirmişsiniz tüü yazıklar olsun mu diyecektim. Tam ümidi kesip, üzerime sinmiş sigara ve alkol kokusuna rağmen eve gidecekken, son kez artık kapanmış olan club'a gittim. Kapıdaki adamdan "kapattık" tokadını da yedikten sonra "boynu bükükler" cingılı ile taksiye atlayıp eve doğru yola koyuldum. Taksiye bindim daha ilk köşeyi döndükten sonra sağda arabasının içinde elinde cep telefonu ile bir adam gördüm. Evet bu o, o, vallahi de o!

Taksiden atlayış, arabanın camına yapışış, salya sümük ağlayış, öpüşme, koklaşma. Konuşamadık bi süre. Zaten sabah olmuştu. Saatlerdir kayıptık. Meğer wc'nin iki çıkış kapısı varmış. Ben girdiğim yerden çıkmamışım. Ben bir kapıda o başka kapıda beklemişiz. Hatta o beni wc'de bayıldı sanmış ve içeri girip tek tek kapıları çalmış. Yetmemiş annemi aramış!  Gecenin üçünde Zoi evde mi diye sormuş!

Böyle bir maceradan sonra uzun süre kendime gelemedim tabii. Ama sonra bir açıldık tam açıldık. Zincirleri kırınca bizimkiler de artık tamam tamam git ama 04'ü geçirme falan diye yola geldiler. Babam da takoz gibi bir alcatel telefon aldı. Almayaydı daha iyiydi o derece sevimsiz. Adeta utanç kaynağı. Hey gidi gençlik.


mobil hareketler
Location:Ev

21 comments:

  1. Saat 9.30 dan beri elizi ayagimda sallayan ben hala sallamaktayim sinir krizi gecirmenin esigindeyken yazin ilac gibi geldi daha uzun olaydi iyiydi dedim sakinledim sayende sen cok yasa emi adaş:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. öperimmmm.. kuzular zahmetsiz uyusun, analara zaman kalsın allaam duy sesimizi..

      Delete
  2. ayol alcatelsiz gençlik mi olurmuş?
    ne şaane melodileri vardı :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. gereksiz bir de kapağı vardı.. anteni falam ayhh öykk :))

      Delete
  3. püüüü allah cezanı vermesin zoi, kumaş pantol topukluyla ne işin var senin:)) ama alcatel dersen, orda bi duracaksın, saygı duruşunda bulunacaksın! benim ericsson 688'im vardı, pek iş adamı şeysi gibiydi, sarı alcatellilere pek özenirdim!

    ReplyDelete
    Replies
    1. zoiyi dusunemedim bile o derece hayo bile edemedim kumas pantolla AHHAHA:p

      Delete
    2. ne bileyim yeaa.. zaten hiç düzgün giyinemedim de bakma sen.. benim alcatel de sarıydı laaa :)))

      Delete
  4. Bu yaziyi birde esiniz yazsin o neler yasadi onuda.merak ettim.
    Esiniz okadar saati ekildigini dusunerek gecirdiyse baya bi havali olmustur sizin kumas pantalon.bu arada hep sezarin ustune kaliyo su neronun isi.gecen gune kadar bende sezari sucluyodum..

    ReplyDelete
    Replies
    1. yapma yawss.. neron mu yakmış asıl.. vay alçak.. :))

      Delete
  5. Bayildim yaziya yaa gene bayildim ve cok guldum:)))

    ReplyDelete
  6. ben de panasonicçilerdendim. Süper yazmışsın ZOim, resmen gözümde canlandı. :)

    ReplyDelete
  7. yaaa supersin zoi instagramdan sonra burda da kopariyosun yaa ne hikayeler vardir sende valla :))

    ReplyDelete
  8. alcatel renk renk hemde hahahahaha ilk göz ağrı diyebilirim :))

    ReplyDelete
  9. haklısın valla birgün elimizde kalacaklar erkekler... inat ettim b gece blogundayım bebenin mamasını verdim okudum buyuk kızım terlemiş pijamasını değiştirdim okudum zırt pırt lekelenen kıyafetler yıkanıp asıldı okudum koca uyuyor tv karsısında sinir oldum okudum okudum okudum yaz sen hep yaz bizde boyle keyiflenelim filkerinderindoa...

    ReplyDelete
  10. Hepsine yorum bırakmak istiyorum ama bir an önce hepsini okumak istediğim için es geçiyorum ama bunu geçemedim. Kompleks ya :) ilk gidişimi hatırladım, pek de farklı değildi, öyle bir tuvalet maceram olmadı gerçi :)
    Bugün doğumgünüm ve sayende sabahtan beri gülüyorum :)
    sevgiler..

    ReplyDelete
  11. Zoican hangi okuldu senin ki? bahsettiğin zamanlar aynı zamanlar çünkü okulda aynımıdır acep diyorum :) Bu arada benim kocaman Nokiam vardı hihiihih ne günlerdi be Telsim 'den Türkcell'e mesaj atabildiğimde sevinçden havaya uçmuçtum büyük bişeydi:)) sene 19....

    ReplyDelete
    Replies
    1. Cumhuriyet ticaret lisesi.. Anıttepe lisesinin dibindeydi.. Yoksa yoksaaa :)))

      Delete
  12. çok sevdim ben seni zoi:)

    ReplyDelete

 
Designed by Beautifully Chaotic