Ne Aramıştın?

Yeme, içme, gezme, görme, gülme, annelik, babalık, çocukluk, sanat, çizme, boyama, müzik, tiyatro, film..

Friday, September 21, 2012

Kısa Kısa..

Küçüğüm. Yaş 7-10 civarı. Niğde'de ananemin yanındayım. Arkadaşlarla bağ, bahçe dolanıp duruyoruz. Bir Kubilay abi var. Mahallenin yakışıklısı. Son model bisikletiyle dolanıyor etrafta.

Arkasından 'kupilay abeee' diye bağırıyoruz, dönüp bakınca da utanıp sağa sola kaçışıyoruz. Küçüğüz ya yüzümüze bile bakmıyor şerefsiz. Farkında ama öl dese, öleceğiz.

Beni de annemin giydirdiği yaşlar. Etek, elbise, gömlek, hırka artık eline ne geçerse. Bir ara dikiş, nakışa heves edip epey kuklaya çevirmişti beni.  Nasıl bir kafaysa isyan talebim bile yok. Yine kendi diktiği üzeri bisikletli askılı uçuşan elbiseyle sokaklardayım.

Neyse bir ara bu kupilay abee iki arkadaşımla beni yanına çağırıyor. Havalı bisikletiyle bize poz kesmiş, yüreğimizi hoplatmış, az ileriden bize gel gel diyor. Abov ne diyecek ki şimdi?

Hemen üstümüze, başımıza çeki düzen verip sırıtarak yanına gidiyoruz. Bisikletini bir apartman köşesine park etmiş, sırtını duvara dayamış, elleri önünde bağlamış, o pislik yakışıklı suratıyla bizi bekliyor.

Hayır ne isteyecek ki bizden. Cebimizde birer top dondurma alacak kadar paramız var. Onu mu isteyecek. Seve seve veririz de.

Gittik üç kız. Size bir şey soracağım dedi. Utangaç halde dinliyoruz. "Beni en çok hanginiz seviyor", birbirimize baktık kızlarla ve hep bir ağızdan "ben, ben, ben" diye zıplamaya başladık. Bundan sonrası olay. "Beni en çok hanginiz seviyorsa, elimde tuttuğum sineği yutar!" dedi. Kısacık bir sessizlikten sonra bir cesur yürek öne atıldı ve "ben yutarım" dedi.

Kim sence ? Kim o cengaver? Evet benim.

Kupilay abee'nin elinden kaçmaya çalışan canlı sineği tuttuğum gibi hoop miğdeye. Yaptığım şeyden (en azından o an) iğrenmedim. Bir kere ben sevgimi ispat ettim tamam mı!

Ne bakıyorsunuz öyle tuhaf tuhaf? Kaçmayın ya! Şşş bari sen kaçma kuplay abee! En çok ben seviyorum seni, yuttum ya işte sineği! Kaçmayın olm!! Şşşş!! Arkalarından böyle bağırırken onlar çoktan sırra kadem bastı abicim. Evet evet kız arkadaşlarım da kaçtı. Öyle sinek miğdede, eller cepte, köskös eve. Anlamıştır ama onu en çok kimin sevdiğini....

Ben olaya iyi tarafından bakıyorum. Benim yalanım dolanım yok. Harbi insanım. Ayrıca ileride ne kadar tutkulu bir aşık olacağım tee o zamandan belliymiş. İlk sınavımı böyle iğrenç bir olayla vermiş olabilirim. Ama bana çok şey kattığını düşünüyorum.

Kaçmayın lan sizde. Daha anlatacaklarım var..

Ticaret lisesinde okudum ben. Baba tarafından beyin özürlü akrabaların dayatmasıyla kendimi şehir içinde bir köy okulunda buldum. Sınıftaki kızlar sıdıka, şaziye, gülizar, müşerref, emine, hatçe. Erkekler sıddık, davut, süleyman, hacıosman falan.

Ben de zoi. Bildiğin uzaylı zoi. İsmen, cismen ve fakat her şeyimizle ayrı dünyalarız. Yapacak birşey yok önümüzdeki üç sene bu okulda geçecek. Araya bir şekilde kaynamak lazım. Ailece köy sofrasında da kral sofrasında da yemek yediğimiz için hiç zor gelmedi. Ama ne yalan söyleyeyim o zaman abim anadolu lisesinde okurken kıytırık bir ticaret lisesine isteğim dışında kaydımın yapılmasına epey üzülmüştüm.

Annem beni doğurduğunda adımı kader koymak istemiş. Kendince yaşadığı bedbaht hayatının yükünü az kalsın bana iteleyecekmiş. Bana her seslenişinde acıklı geçmişini mi anacaktın anne? Tövbeler olsun!

Adım Kader olmadı. O kıytırık liseden mezun oldum. Bu süreçte çeşit çeşit insanla tanıştım, arkadaş oldum, dost oldum.

Misal arka sıramda bir çocuk oturuyordu. Çocuğa üç sene "kırk" demeyi öğretemedim. Adını hatırlamıyorum, ahmet, mehmet. Kırk 'K' harfiyle başlıyor diyorum, HIRG diyor. Hırg bir, hırg igi ile mezun oldu. Ne anlatabildim, ne öğretebildim. Öğretmenin zaten umurunda değildi.

İlk yıl normal ders müfredatı, ikinci ve üçüncü yıl iki gün okul, üç gün staj. İlk sene okulun bütün erkeklerinden evlenme teklifi, tüm hatçe ve sıdıkalardan da ölüm tehditleri aldıktan sonra ikinci yıl stajla birlikte yollarımız az da olsa ayrıldı. Banka da staja başladım.

Bankada staj yapmakla bankacı olmak arasındaki farkı anlamayan 'oğluna memur bankacı kız arayan mevduat hesabı kabarık' teyzelerle haşır neşir oldum. Sırf iyi niyetimden oğulları ile döner yemeye gittiğimde dedim ki canım ben maykıl ceksın, sen ferdi tayfur ya! Günümüz deyişiyle "he he döncem ben sana"

Mevduat bölümünde başlayan keyifli staj hayatım sürgünlerle devam etti. Sürgünlere bak ama; 1-müdür yardımcılarının sekreteri, 2- müdür baş asistanı, 3- hazine müsteşarlığında stajyerlik qeyfi. Sürgün gibi sürgün.

Ya bankacı olacaktım ya da bankacı. Olmadım (sapık kahkaha).

Geçen gün liseden sınıf arkadaşlarımı gördüm pazarda. Patates, soğan satıyordu. Vay zoi dedi, hangi bankada müdürsün? Yok dedim rahat ol, ben de bi bok olamadım, evde bebe bakıyorum. Soğuk sular serptim gönlüne.

Hani bazen arkadaşlar arasında konuşuruz ya "ay şu manken var ya benim liseden arkadaşım şekerim", "ay bu spiker bizim sınıftaydı" falan diye. Benim öyle bir durumum yok. O yüzden lise muhabbeti açılınca köşeme çekilirim..

Kısa kısa..

mobil hareketler
Location:Ev

14 comments:

  1. Neşe oldun yine bana :)) Sen nasıl birseysin ya!? Valla dönüp dönüp okurum ben senin postları! O kadar yani! :)

    ReplyDelete
  2. Hahahahaha sewiyorum seni yaa!!! Delisin süpper yazı olmuş...

    ReplyDelete
  3. Millet bana manyak dicek yakindda.yakinimdakilere acip acip okuturuyorum postlarini.yakinda blog kesmicek kose yazisi,kitap isteyecegiz zoiplanet:)

    ReplyDelete
  4. Zoi yine kopardı bizi :) bakma bazı postalara yorum yazmıyorum ama o sırada ya ben hayal dunyalarına kapılmış ya da guluyor oluyorum :)

    ReplyDelete
  5. Valla henuz kesfettim ama bayildim blogunuza. Ellerinize saglik. Yalniz su Ticaret Lisesi olayina koptum cunku acaba o kismi ben mi yazdim diye kendimden supheye dustum. Hos beni kimse zorlamadi salak gibi ortaokuldan bir arkadasimin pesine takildim. Kafama dank ettiginde ise artik cok gecti:(( Ha sonra siktim bir tarafimi Uluslararasi Iliskiler bitirdim neyse ki:)) Ama aynen sinif arkadaslarimin cogu muhasebeci olmakla birlikte valla pazarci olani da var. Nerden mi biliyorum hasbel kader facebooktan bulmuslar bir de grup. 1 ay dayanabildim muhabbetlerine sonra hepsini sildim:)) Cok kotuyum di mi:)) Amma uzattim lise muhabbetini ama ayni durumda olunca dayanamadim yazdim iste. Sevgiler...

    ReplyDelete
  6. dur olm yorum yazıcan daha kalk yerden!!
    hahhaaaaaaa:))))))

    ReplyDelete
  7. Seni Siddik midik o tayfayla dusundum de o an bi koptum:))) Kendime gelemedim:)))) Sen cok yasa e mi:)))

    ReplyDelete
  8. Zoican supersin:) Asli.

    ReplyDelete
  9. Tanıdığım en çılgın anne zoiiii :))) koptum bu yazıya süper !

    ReplyDelete
  10. Su kırk dedirtme olayından sonra bende artık takipçiyim:)

    ReplyDelete

 
Designed by Beautifully Chaotic