Ne Aramıştın?

Yeme, içme, gezme, görme, gülme, annelik, babalık, çocukluk, sanat, çizme, boyama, müzik, tiyatro, film..

Tuesday, August 28, 2012

Lohusa Tacı..

İş doğurmakla bitse iyi. Bir de bunun doğum sonrası sendromları var. Olayın hormonlarla alakası olduğunu sanmıyorum. Lohusalık, doğum sonrası annenin bebeği koruma içgüdüsü ve çevrediklerin bu içgüdüye verdiği tepkiler olarakta sözlükteki yerini alabilir.

Olaylara benim gözümle baktığımızı unutmayalım bu noktada.

Bana sorarsan herşey normaldi. Ben eski zoiydim ama doğal olarak daha hassas. Bebeğin öpülmesi, kucaklanması, uyuyunca sessiz olunması konularında tavrım sertti. Neden? Çünkü ona gelen bana geleceği için hastalıkları göze alamazdım ve onun uyuması demek benim dinlenmem demekti.

Ama ne yaparsan yap "lohusalık" etiketiyle milletin "cıks cıks cıks sanki bir o doğurdu" klişesinden kurtulamıyorsun. Taç demişler, şerbetle süslemişler ama ı-ıhh.. Lohusaysan "tü kaka"sın.

Sağlık ocağına verem aşısı vurulmaya gittik. Hemşire odasına girdik, iki hemşire bacakları masaya dayamış, ellerinde telefon, ağızda sakız! Bizi görünce "hafiften" toparlandılar ama gözler hala telefonda. "Bu ne lakayitlik yeaa" diye sesli düşünmüşüm. Hemşire hanım durur mu tabi hemen yapıştırdı lafı; "lohusa bunların hepsi". Lan bak döverim olum diyemiyorsun, bebeğe aşıyı o vuracak. Ya acıtırsa falan şimdi bebenin bir tarafını. Gülümse zoi çaktırma, ezik davran, utanmış, dediğinden pişman olmuş gibi yap. Lohusa ol olm lohusa, hee de lohusayım de..

Çocuğun kırkı çıkmadı. Hava ayaz, kar var. Ankara en soğuk kışını yaşıyor. Dereceler -22. Millet hastalıktan dökülüyor. Ben de 40'ında yola çıkıcam İzmir'e. Valiz hazırlıyorum. Bir telefon; "zoicim annemle yarım saat uğrayalım istiyoruz" diyor. Ama ses boğuk, hasta ya da yeni atlatıyor gribi. Sesin hasta gibi ama diye kem küm ediyorum. Yok iyiyim diyor. Ama ben ikna olamıyorum çünkü sesi bildiğin çatallı.

Hastaymış yeni yeni atlatıyormuş gerçekte. Tamam diyorum mırıl mırıl. Kapattıktan sonra nasıl hırs yaptıysa 10 dakika sonra geri arıyor; "biz vazgeçtik" diye. Seviniyorum ulan. Minnacık bebeği alıp, bilmem kaç kilo metre yol gidicem ve şehire de değil köye gidicem. Tabii ki hasta olabilme ihtimali bile tüylerimi ürpertiyor. Azıcık anlayış yahu. İkimizde anneyiz, beni sen anlamazsan kim anlasın. Meğer bu gurur yapmış, sonradan lafı geldi kulağıma "zoi bize eve kabul etmedi" diye kötülenmişim.

Bu da mı lohusalık?? Çok güzel küfürler geliyor ağzıma böyle şiir gibi.. Azıcık yardım eden ve ses konusunda hassas davranan kocan ve anlayışlı eşin dostun varsa lohusalık diye bir şey yok arkadaş.. Bu böyle biline. Ama o tacı bayrak gibi kafaya takarsan 40 gün, bu lafları patır patır yersin işte. 

Öptüm bye.

21 comments:

  1. Muhtesemsin sen! Niye daha once yazmamissin :)

    Kizina kocaman opucukler!

    ReplyDelete
  2. Ben de doğum sonrası dönemlerimi bi yazsam vakit bulup! Bi de bok var gibi bebek doğar doğmaz ziyarete geliyorlar! Hastanede başlıyor zaten ya! Bizimkiler bi de karantnaya alınmışlardı resmen. Odada küvezdeleri, kapıya da ziyaretçiler konusunda uyarı asılmıştı ama özel hastane ya, ziyaret konusunda saat kısıtlaması yoktu anasını satayım! Evde desen ayrı bir zorluk! Yatak odasına hapsettik bebeleri, pek misafir kabul etmedik, zorla gelenleri de odaya almadık; bi gösterip salona götürdük hemen. Bebelerle ilgili ne yapsak ellerimizi yıkamak zorundaydık; her işlemde! Odaya girerken bile! O yüzden odaya girerken ellerini yıkamayan misafirlere içten içe uyuz olur, söverdim. Hep diyordum "kapıya yazıcam 'lütfen ellerinizi yıkamadan içeri girmeyin" diye ama bi türlü yazmadım nedense... Şubat soğuğunda hapşıran, aksıran, tıksıran, öksüren biri oldu mu çevremde, ödüm kopardı...
    Yaw neyse ben de bir post yazmayayım buraya :)))

    Yalnız olmadığımı bilmek güzel :)
    Öperim sizi kuzular!

    ReplyDelete
    Replies
    1. yaz yaz bu konu yazmakla bitmez.. bu insanlar da değişmez zaten..

      Delete
  3. Bide kocaman insanlar el kadar bebeyi sapursupur opmezlermi.deli oluyorum.kendi cocugum oldugunda baya bi papaz olcam anlasilan...
    bu arada ne iiii ettiniz actiniz blogunuzu...

    ReplyDelete
    Replies
    1. öptüren de var ama kişiden kişiye değişiyor. ben de kaçırdım hep çocuğu. anlayış beklemek bile suç buralarda :)) teşekkür ederim efenim :)

      Delete
  4. Bayanlar sizi buraya Hollanda'ya alalim. 10 gun-2 haftadan once kimseyi almazlar eve, randevuyla filan isler. Sadece cok yakin aile gidebiliyor. Bebegin 2. gununde evde agirlanan misafirleri, raki sofralarini gorunce ben bile deliriyorum, siz lohusalari dusunemiyorum. Lohusadir delidir derler, kovun hepsini :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. doğrusu o ama işte fazla samimi milletiz biz.. peehh.. :)

      Delete
  5. Ağzına saglık der susarım ben... Yarın bir gün ben ne yasayacağım bakalım... (:

    ReplyDelete
    Replies
    1. aman dikkat tubacım.. kendini de bebişi de koru anlayışsızlardan..

      Delete
  6. Zoi sen yazmaya devam et biz de okumaya,bu yazılardan güzel bir kitap çıkar,diz üstü edebiyatının bebekli hallerini anlatan kitabı neden senden çıkmasın ki?

    ReplyDelete
  7. olm biz hamileyken, ayyy kapıyı açamicim çok ağır hamileyim ya kocaciiim, ayyy şurdan şuraya iki adım atamam, aşkımızın meyvesini taşıyorum ya sevgilim diyen kadınlardan olamadık ki, lohusayken de kendi deliliğimizi kendimiz çekmek dışında ona, buna, ses yapan dana kocaya, eşe dosta naz yapıp lohusalığın tadını çıkaralım. Daha hastaneyden bile kafamıza bayrak gibi tacı takmadık da ondan oldu bunlar! Bizden bi cacık olmaz olm söyliim:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. östrojen az kızım bizde.. sorun kimyasal kesinlikle :)))

      Delete
  8. ''sanki bir o doğurdu' lafına ben de çok kıl oluyorum. Bir tek olmayabilir ama senin ilk neticede! Sonuna kadar haklısın!!!

    ReplyDelete
    Replies
    1. ya daha neler neler.. burada iki örnek verdim.. ilerleyen zamanlarda yazarım yine..

      Delete
  9. peki ya "sadece ellerinden öpüyorum, mikrop filan bulaşmaz"lar?

    ReplyDelete
    Replies
    1. ahhh bir de onlar evet! bebeğin eli niye öpülür sahi.. te allam yaa..

      Delete
  10. Gecmek bilmez 40gun hayatımın en uzun ve kötü gunleri

    ReplyDelete
  11. Bir sonraki postuna yaptigim cevabi burada aldim sanirim :) bu gece oku oku zoiyi oku halindeyim :) dedigin sey o kadar dogruki, esin dostun anlayisliysa lohusalik filan olmaz. Benim o donemi kotu gecirmemin en buyuk sebebi kocam ve kayinvalidem asla affedemiyorum ikisinide. O donem zaten hormonlar bin besyuz simdi olsa sieee derdim hepsine ama olan sutume oldu lohusalik korkusu geldi yerlesti bunyeye cok yazik :/

    ReplyDelete

 
Designed by Beautifully Chaotic