Ne Aramıştın?

Yeme, içme, gezme, görme, gülme, annelik, babalık, çocukluk, sanat, çizme, boyama, müzik, tiyatro, film..

Saturday, November 17, 2012

Anılarla Yaşıyorum

Kahraman bir zoi vardı küçükken. Daha önce demiştim bankada staj yaparken bankodaydım. O zamanlar tasarruf bölümü diyolardı. Para yatırıp çekmek isteyenler, banka kartını işletmek isteyenlere hizmet veriyorduk. Stajdan üç beş kuruş para veriyorlardı. Pizerria diye bi yer vardı meşrutiyet caddesinin girişinde. Orada iki bira parasına staj.

Ankara'nın köylerinden staja gelenler için büyük paraydı. Köy derken gerçekten köy. Kızılaydaki bankaya gelmek için geceden yola çıkıp 5 araç değiştirerek sabah mesaiye yetişenler vardı. Aynı gün kuruşu kuruşuna çekerlerdi staj parasını.

Bir gün yine mesainin son saatleri, şefler her zamanki gibi erken çıktı. Para çekmek istesen şefin imzası lazım. Bu arkadaşlardan birinin akşam eve gidecek parası yok, bizde de para yok, ama hesabında da tam dolmuş parası var, ama şef yok, imza lazım. Gözler bende. Kardeşim yolda mı kalsın diye attık imzayı, çektik parayı. Ertesi gün müdür ve şef ellerinde -sahte- imza olan dekontla tekmeyi bastılar tabi. Neyse o kız akşam vakti evine sağ salim, kimseye muhtaç olmadan gitti ya. Kahraman zoi.

Yine aynı dönem. Stajda adını hatırlamadığım bir kız. Aydınlıkevler ticaret lisesinden geliyor bankaya. Adamın biri buna musallat olmuş, bi şekilde korkutup illa kendisiyle buluşmaya zorluyor. Geldi bana anlattı, zoi çok korkuyorum kurtar beni. Hemen adamı ara jeton burgerde buluşma ayarla bende gelicem, beraber gidicez dedim. Korktu falan ama bana güveniyor. Ben de kendime güveniyorum. Ne güzeldi o zamanlar kendine güvenmek.

Neyse saatinde gittim jetona. Üst kata çıktım, adamla bu karşılıklı oturuyor. Topuklarımı zınk zınk vura vura gittim yanlarına küt diye oturdum. Adam dediğim de adam harbiden. Ben 15, adam 45 yaşında. Ne yapıyorsunuz siz diye lök girdim konuşmaya. Bana bak benim babam polis, aşağıda seni bekliyor, bu kızı bir daha arar, rahatsız edersen çankaya karakolundan cansız bedenin çıkar dedim. Adrenalin tavan yapmış, elim ayağım titriyor bunları söylerken. Fazlasıyla inandırıcı ve korkutucu bir havam var. Neyse adam elinizi eteğinizi öpeyim yapmayın diyerek olay mahalini terk etti. Bir daha da hiç aramamış arkadaşı. Kız arkamdan nasıl dua ettiyse öyle şahane bir hayatım var işte.

Daha küçüğüm. Kar yağıyor. Evde ders yapıyorum. Abim dışarıda arkadaşlarıyla. Abimden iriceyim. Altın çağımı yaşıyorum. Her akşam yatmadan iki posta zevkine dövüyorum bunu falan. Neyse arkadaşlarından dayak yemiş geldi eve. Kapıyı açtım baktım ağız göz yamulmuş bunun. Ne oldu sana? Semih dövdü! Vay o semihin ben diye giydim gocuğu, apartmanın girişinde bi yakalarsın bebeyi, sen benim abimi nasıl döversin diye buna bi dalarsın. Eve elimde semihin yolunmuş sarı saçları ve kanlı tişörtüyle dönüp, bi daha mahallede benden izinsiz kavga etmeyecen demedim mi diye bi temiz de bizimkine daldım. Valla tam altın çağımmış. O karate kursu apartmanın tam altına açılmayaydı en az iki sene daha hayat bana güzeldi. Kursta buna ne öğrettilerse ağzımı burnumu dağıttı bebe..

Yine ticaret lisesi. Okulda bizim gruba gıcık kızlar var. Bir kaşık suda boğacaklar. Ulan alın okulun tüm erkekleri sizin olsun. Tüm sıddıklar, davutlar, arifler, süleymanlar sizin olsun, ben sessiz sedasız mezun olayım başka birşey istemiyorum! Yok illa çizecekler beni. Bildiğin zenci mahallesi. Her sabah besmeleyle giriyorum okula.

Bi tane arkadaşım var, onunla okulu kırıp yakınlarda bi parka gittik. Aha bi baktım bu çingeneler toplaşmış peşimizden parka gelmiş. Dövecekler bizi. Tamam dedim tüm okul hayatımı, istikbalimi ve salon çizgimi burada bırakıp saç saça girişelim bitsin bu işkence! Daha bunlar yaklaşmadan ben yürüdüm üstlerine. Kardeş sizin derdiniz ne? diye elimi kolumu sallaya sallaya daldım mevzuya. Beklemiyorlardı, hık mık kaldılar. Baktım bunlarda sert yok, yerde bi cam parçası gördüm aldım, bunlara bi sallarsın "lan bana bakın bi daha sizi peşimde görmeyeyim deşerim" diye park boyu kovaladım. Sonra ne mi oldu? Sonra her teneffüs kantinden tost ve çay aldılar bana. Daha sonrasında da beni çok sevdiklerini söylemeye başladılar. Ya sevilmeyecek insan mıyım allasen.

Bir anılarla kahraman zoi programının sonuna geldik sayın seyirciler.

Hayırlı akşamlar.

mobil hareketler
Location:Ev

10 comments:

  1. Ahahahahahssasadafs bu post pastanin en tepesinde duran visne mi kiraz mi ne boksa ayni ondan olmus panpaaa :) dertli gonullere giren iste sensin zoi muren :) harika harika gece gece yine guldurdun panpalarin sahi hastasiniz dedeeee (alkis emojisi)

    Gokce
    Zoiplanet ltd sti marketing department's janitor :D

    ReplyDelete
    Replies
    1. allah seni neetmesin gökçe yeaaa zoi müren ahahahahhahahah

      Delete
  2. Hepsi iyiydi de en onuncuda ABOWwww dedim :) "zoi nin yolu "

    ReplyDelete
  3. Abi hikayesi tapvanım böğürerek güldüm yehuu

    ReplyDelete
  4. pizerria vardı yaa hakkaten... vay annasını!

    ben kahraman filan diildim gayet korkaktım çocukken ama tesadüfen bi kızın burnunu kırmışlığım vardır yani... vay annasını tekrar...

    ReplyDelete
  5. Gecenin bu vakti gene tepinerek guluyorum allah seni naapsin AHAHHAHAHAHA

    ReplyDelete
  6. seviyorum seni zoi, benzer kahramanlik mevzulari bende de var bigun fena kim vurduya gidecekmisim gibi geliyor da neyse:)
    asliiiiiiii ( hayati yaman olan)

    ReplyDelete
  7. heyoo nihayet bilgisayardan girebildim sitenize ( hep instagram araciliyylen tikladigimdan telefondan sasi bes olara giriyordum ) ..neyse simdi de saka gibi bir anonim yorum birakiyorum ama okuyup da yorum yazmaya saci yolunmus semih bi olsun issaallah..

    ReplyDelete

 
Designed by Beautifully Chaotic